- ziyadelik
- (-ği)
мно́жество, избы́ток (чего-л.)
Büyük Türk-Rus Sözlük. 2014.
Büyük Türk-Rus Sözlük. 2014.
ZEVADE — Ziyadelik, çokluk … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
üstek — üstelik, ziyadelik. I, 120 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
BESÎ — f. Çokluk, fazlalık, ziyadelik. * Birçok … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
CİNAS-I TAMM — Edb: Lâfızda, harekelerde ve harflerde eksiklik ve ziyâdelik bulunmayan cinâs. Kır (kırmaktan emir), kır (çöl); yaz (yazmaktan emir), yaz (mevsim … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
DİSAR — (C.: Düsür) Üste giyilen kaftan, elbise. * Yatak çarşafı. * Arapçada elbise demek olduğu hâlde Osmanlıcada yalnız Farsça kaidesi ile yapılan sıfat terkiblerinde ziyadelik, çokluk, bolluk mânasında kullanılmıştır … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
EFZUNÎ — f. Kesret, çokluk, fazlalık, ziyadelik … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
ENBUH — f. Ziyade, çok, kalabalık. * Çokluk, ziyadelik, cemaat, izdiham. * Meclis, kurultay. * Kalın, yoğun. * Duvarın yıkılıp dökülmesi … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
FÜZUNÎ — f. Fazlalık, aşırılık, ziyadelik, çokluk … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
KEVR — Devretmek, dönmek. * Sarık sarmak. Tülbend sarmak. * Bir yerde toplanmış olan develer. * Çokluk, bolluk, ziyadelik. * Mukül dedikleri darı cinsi … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
KÜLLİYE — (Külliyet) Bütünlük, umumilik, genellik. * Bolluk, çokluk, ziyadelik. * Tar: Osmanlı İmparatorluğu zamanında Arap vilâyetlerinde bazı medreselere, üniversite karşılığı verilen ad … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
İZZET — Bir kimse zelil iken kavi ve kudret sahibi olmak. Ziyâdelik ve üstünlük. * Değer, kıymet. Kuvvet. Muhterem ve mu teber olmak. * Bulunmaz derecede az olan şey … Yeni Lügat Türkçe Sözlük